![]() |
Hekimoğlu İsmail |
Nasıl ki, ilk atomu yaratan Allah, hidrojen ve oksijen
gibi iki gazdan suyu yaratmış, su gibi bir şeyden her şeyi yaratmış. Yani Allah
kendine göre bir âlem kurmuş; bu âlemde dağları, denizleri, nehirleri yaratmış.
İşte sebepleri yaratan Allah, tabiatı da yaratmış. Tabiatın içinde insanları,
hayvanları, diğer canlıları yaratmış.
İnsanla hayvan arasında iki fark vardır: İlim ve iman.
Eğer insanlık âleminden ilim ve iman çekilip alınsa, dünya hayvanat bahçesi
olur.
Bütün nehirler dağlardan çıkar, ovaları sular. Yakın
zamanda yapılan barajlarla, nehirler kontrol altına alındı, insanlara daha
faydalı hale geldiler. Bazı insanlar da yerden fışkıran kaynaklar gibidir.
Tıpkı nehirler gibi kendilerine bir yön çizerler. Bütün canlılara faydalı hale
gelirler.
Gerçekten insanlar iki nehir gibi akıyor; iyiler bir
nehir, kötüler de ötekisi. İnsanları kötü eden zevkleri ve menfaatleridir,
cehalettir.
Her iki nehir çıkarken tertemizdi. Mesela Fırat,
çıkarken tertemizdir. Kanalizasyonları Fırat'a bağladılar, Fırat
kirlendi. Rahman ve Rahim olan Allah, topraktaki klor ile Fırat'ı temizliyor
fakat bütün kanalizasyonlar Fırat'a bağlanırsa o sudan bitkiler bile istifade
edemez.
Yani su, su olduğu müddetçe akacaktır. Nasıl ki
kırları Allah temizler, insanlar şehirleri kirletirse; yaratıklar içinde
insandan başkası kendi kendini kirletemez amma kendi kendini en iyi duruma
getirecek de yine insandır. Dünya üzerinde öğretim kadar eğitim de olsaydı,
insanlar bu kadar kirlenmezdi.
Mesela fizik dersinde elektrik bahsi vardır. Öğretmen
anlatıyor; Elektrik nedir, volt nedir, amper nedir, dinamo nedir, transistor
nedir, kondansatör nedir? Bunları anlatırlar hâlbuki uygulamada bu bilgilerin
hiç faydası yok.
Eğitimin olmadığı yerde öğretim de insanı kurtaramaz.
Biz bu dünyaya isteyerek gelmedik yani dünyayı
bilmeden dünyaya geldik. Bizi bu dünyaya getiren, aynı şekilde bu dünyadan
götürüyor. Yani ahireti de bilmiyoruz ama oraya doğru götürülüyoruz. İnsan
ister inansın ister inanmasın, ahireti de görüp yaşayacak, tıpkı bu dünya gibi.
Ahireti inkâr edene hep güldüm; hem ahirete gidiyor, hem inkâr ediyor...
Gözü yaratanın, gözün gördüğünü görmediği
zannedilirse...
“Ellerimizi yaratan, tuttuğumuz şeyleri bilmez”
denilirse...
Ağzımızı tanzim ve tertip edenin ne yiyip, ne
içtiğimizden haberdar olmadığı farz edilirse...
Kulağımızı yaratanın, söylediklerimizi duymadığı
düşünülürse...
Kısacası yaratıklara bakıp yaratan anlaşılmazsa; orada
eğitim yoktur, demektir.
Evet, insanlar birbirine zıt iki nehir halinde akıyor,
bu akışı hiç kimse inkâr edemez; dünyaya geldik, gidiyoruz. Her nehrin varacağı
bir yer vardır, çünkü nehirler durdurulamaz, her nehir kendi menziline
dökülecektir.
Mademki dünyada birbirine zıt iki nehir var; bunlar,
birbirine zıt iki menzile dökülecek.
Ey insan, hangi menzile doğru yol almaktasın?